Her zaman öğrenecek bir şeyler bulunur – ereksiyonların
fizyolojisi hakkında olsa bile. Yine de bu işin mekaniği oldukça basittir.
Penise giden atar damarlar genişler. Sonra penise kan dolar, o da penis boyunca
ilerleyen toplardamarlara baskı yapar.
Temel olarak, kan dolaşımınızda bir trafik sıkışıklığı
oluşur. Resme dikkat edin, gevşek(flaccid) ve dik(rigid) penisleri
göstermektedir. Birinden diğerine geçmek için iki önemli olayın gerçekleşmesi
gerekir. Öncelikle, penise kan getiren atardamarların genişlemesi ya da
büyümesi gerekir. İkincisi de penisteki yumuşak kası gevşetmeniz ve kanla
dolmasına izin vermelisiniz. Erekte olabilmeniz için gerçekten rahat olmanız
gerekiyor.
Bu iki olay sinirler tarafından kontrol edilir. Bu
resimde, ereksiyona neden olan sinirler sarı ile gösterilmiştir. Kan
hücrelerine ve penisin yumuşak kasına mesaj gönderirler. Hisler için ayrı bir
sinir grubu vardır, böylece mesajlar penis ve sinir sistemi arasında sürekli
gidip gelirler.
Ereksiyonları kontrol eden sinirler omurilikten gelir.
Aslında, beyindeki sinirler omurilikteki sinirleri harekete geçirir ki bu da
omurilikten penise giden sinirleri harekete geçirerek, penisin tepkisine neden
olur – yine de bu olay açıkladığım şeklinden biraz daha karmaşıktır. Başka bir
deyişle, ereksiyon zinciri birbirine bağlıdır.
Beyin >>> Omurilik >>> Omurilik
sinirleri >>> Penis
Eğer porno kaynaklı EB sorunu yaşıyorsanız, problem
beyindedir ve sadece beyindedir. Zayıf halkanız burasıdır. Ne omuriliğiniz, ne
sinirleriniz, ne de penisinizdir. Bunun aksine, yaşla alakalı EB ise genellikle
penisle alakalı bir sorundur.
EB’den mustarip gençlerde ol(amayan) duruma bakalım.
Resimdeki “çakan şimşek” sinire akan bir elektrik akımını temsil etmektedir.
Burada, sinirin ucunda “Nörotransformatör Molekülleri” diye isimlendirilir.
Alıcı hücrelere ne yapacağını söyleyen kimyasal ileticiler, elektriksel tepkime
değil.
Kimyasal ileticiler tüm fonksiyonları kontrol ederler, ereksiyon da dâhil. Ereksiyonlarla görevli kimyasal ileticinin ismi nitröz oksittir(NO). Ne zaman bir sinirsel bir uyarı olsa sinir uçlarından penise gider. Ne kadar çok uyarı olursa, o kadar nitröz oksit salgılanır ve ereksiyonlar daha çok güçlenir.
Şimdi bunu biraz daha karmaşık hale getirmenin pahasına
da olsa anlatmalıyım, nitröz oksit tüm işi yapan bir başka kimyasalı (cGMP)
harekete geçirir. cGMP kan hücrelerini genişletir ve yumuşak kası gevşetir,
böylece penis kanla dolar ve erekte hale gelir
Omurilik sinirleri >>>> Nitröz Oksit
>>>> cGMP >>>> Penis kanla dolar
Burası önemli bir nokta; bu kimyasallar çabucak kaybolur.
İşte bu yüzden beyin ereksiyonu sürdürebilmek için sürekli sinir uyarıları
göndermelidir.
Peki, cinsel gücü arttırıcı ilaçlar nerede devreye
girmektedir? Hepsi de cGMP’nin azalmasını engellerler. cGMP’nin birikmesi kan
hücrelerini daha da genişletir ve daha güçlü ereksiyona sebep olur. EB ilaçları
ereksiyonu tetiklemez. Ereksiyonu sağlarlar. Penis seviyesinde çalışırlar.
Tekrar ediyorum, hedef kitleleri ihtiyar delikanlılar ve Hung Hefner’dir.
Ereksiyonları tetiklemek için, nitröz oksit
salgılanmasına sebebiyet verecek sinir uyarılarınız olmalıdır. Yani beynin
cinsel tahriki ya da uyarıyı bir şekilde sürece sokması gerekir. Cansız
ereksiyonları ya da kadınlara gittikçe azalan arzuları olan aşırı porno
kullanıcılarındaki sıkıntılı nokta burasıdır. Porno kaynaklı EB sorunu olan
erkeklerin zevk tepkimeleri uyuşmuştur ki bu da beynin ödül döngüsünde meydana
gelir (Daha sonra detaylı anlatacağım). Buna ek olarak, aşırı porno
kullanıcılarının beyinleri İnternet pornosunun aşırı uyarıcılığına göre
bağlanmıştır, tıpkı Dr. Doidge’nin tarif ettiği gibi. Bunun biyolojik sonucu
beyinden omuriliğe ve de penise giden yola yeterince uyarının gitmemesidir.
Üstü kırmızı ile geçilen kısım hem libido hem de orgazm
için kritik öneme sahip. Aşırı porno kullanıcılarındaki ereksiyon bozukluğu
buradan başlıyor. Diyelim ki pornoya mastürbasyon yapmaya devam etmek için EB
ilaçları kullanıyorsunuz. Aslında EB’nizi uzun vadede daha kötü hale
getiriyorsunuz, çünkü beynin bu kısmını uyuşturmaya devam ediyorsunuz.
Porno kaynaklı EB yapısaldır ve biyokimyasaldır. Bunun
basitçe sebebi İnternet pornosunun beyninizi aşırı uyarması ve zaman geçtikçe,
beyninizin buna adapte olmasıdır. Esas nokta bu beyin değişiklikleri diğer tüm
bağımlılıklarda olanlara benzerdir. Bağımlılığın karakteristik bir özelliği
aynı, ya da daha az, miktarda etki elde edebilmek için daha çok uyarılmaya ihtiyaç
duyulmasıdır. Uzmanlar buna tolerans der. Bu nedenle şevke gelmek için daha çok
pornoya, ya da pornonun daha aşırı türlerine ihtiyacınız var.
Beyinde uyarıldığınız kısımla bağımlı olduğunuz kısım
aynı yerdir: limbik sistem. Tüm memelilerle paylaştığımız bir beyin yapıları
grubudur. Tüm görevi hayatta kalmak ve çok önemli olarak, sizin daha çok bebek
yapmak için arzulanmanızı sağlamaktır: seks ve orgazm. Limbik sisteminiz
ekranınızdaki iyi boyutlu hatunları kıymetli bir genetik fırsat olarak algılamaktadır
– çünkü onları çok uyarıcı bulmaktasınızdır.
Peki siz bilgisayar ekranını döllerken limbik sisteminiz
nasıl çalışmaktadır? Limbik sisteminiz, sistemin odağında bulunan bir beyin
döngüsünü, ödül döngünüzü, kullanır. İşte burası arzularınızı, cinsel
zevklerinizi ve libidonuzu deneyimlediğiniz yerdir. Aynı zamanda sevdiğiniz ve
sevmediğiniz şeylere karar verdiğiniz yerdir. Bu döngü küçük olmasına rağmen
çok güçlüdür. Ona danışmadan hiçbir kararınızı vermezsiniz. Tıpkı sizin
içinizdeki bir pusula gibidir. Bir şeye bağımlı olduğunuz zaman, bu bölgede olur.
Bir şey yapmak için, ödüllendirilmeniz gerekir. Bu döngü
hayatta kalmakla ya da daha önemlisi genlerimizin yayılmasıyla alakalı bir
şeyler yaptığımızda harekete geçer. Zevki aramaya sizi teşvik eder, gerçekten
zevk alın ya da almayın. Evrimsel amacı sizi yemek yemeye, seks yapmaya, âşık
etmeye ve risk almaya güdülemesidir. Bu güdülerin hepsi ödül döngüsünde donanım
olarak yer alır.
Kimyasal ileticiler tıpkı penisteki kan hücrelerindeki
değişimlerde olduğu gibi, beynin kısımlarını da açıp kapatırlar. Ödül döngüsünü
harekete geçiren öncelikli nörokimyasal, ya da nörotransformatör, dopamindir.
Ne kadar çok dopamininizi varsa, o kadar çok bir şeyi ister ya da ona hasret
duyarsınız.
Cinsel olarak daha çok heyecanlandıkça, daha çok
dopamininizi olur. Orgazm anında dopamin tavan yapar, fakat orgazm deneyiminin
kendisi beyindeki opioid isimli bir başka kimyasalla alakalıdır. Dopamin daha
çok arzularınıza ulaşmanız için ihtiyacınız olan motivasyonu sağlar. Sizi
orgazma götürür ve porno izlemeye kışkırtır.
Dopamin hem cinsel arzular hem de ereksiyon için hayati
bir öneme sahiptir. Eğer dopamin sinyalleriniz düşükse ya da ödül döngünüz
dopamine yanıt vermiyorsa, libidonuza “elveda” deyin ve EB ile “tanışın”.
Bağımlılıkların tüm çeşitleri dopamin sisteminizin işleyiş düzenini bozar, ya
da mahveder.
Çoğu erkek libidoları ve ereksiyonları için testosteronun
çok önemli olduğunu düşünür. Gerçekte, testosteronun arzuları etkilemesi ödül
döngüsünde dopamin salgılatarak gerçekleşmektedir. Eğer azdıysanız,
hissettiğiniz şey testosteron değil, dopamindir.
Testosteron desteği sadece testosteronun eksik olduğu EB
durumlarında yardımcı olur. Uzmanlar testosteron desteğinin erkeklerin sadece
%5-%10 una yardım ettiğini, onların da çoğunun 45 yaşının üstünde olduğunu
belirtmektedirler. Testosterona penisle alakalı yapıları sağlamak ve ereksiyonu
tetiklemek için ihtiyacınız var. Fakat şunu da bilin ki çok az testosteronu
olan küçük erkek çocukların bile ereksiyonları olur.
Dopaminin bir diğer adı da “bağımlılık molekülüdür.”
Kokain, alkol ya da nikotin hepsi farklı hissettirir, fakat hepsi ödül
döngüsünü dopaminle doldurur. Tüm bağımlılık yapan kimyasallar ve heyecan veren
aktiviteler (oyun oynamak ya da kumar oynamak gibi), dopamin seviyelerini
yükseltir. Bu da onları potansiyel olarak bağımlılık yapıcı kılar. Elbette,
beyninizde bağımlılık oluşturacak değişikliklere yol açması için düzenli
kullanıma gerek vardır.
Fakat mastürbasyon ya da internet pornosu nasıl olur da
ereksiyon bozukluğuna yol açacak beyin değişikliklerine yol açabilir?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder